24 Haziran 2014 Salı

Kış Uykusu

Dizlerim, dirseklerimdeki yaralara, bileğimdeki ağrılara aldırış etmeden sinemaya gittim bugün. Ne derece sağlıklı bir durum olduğunu bilemesem de, kendime meydan okumayı, sınırlarımı zorlamayı seviyorum.

İlk kez bir filmi konusunu bilmeden, eleştirileri okumadan izledim, bunu başkası yapsa salaklık derdim kesinlikle :) Ödül almış olması da etkilemedi, merak ettim ve gittim.

Giderken yönetmeni, oyuncular ve 3 saat sürdüğünün biliyordum, bu da bir meydan okuma aslında, acaba o kadar saat oturmaya dayanabilecek miydim. Dayandım ve hiç anlamadım geçen zamanı.

İzlerken, savunduğum bazı fikirlerin filmin mesajında olması gururumu okşadı. İlki, "İnsan en kolay kendini kandırır" diğeri ise  "kim, neyi eksik ise sürekli ona vurgu yapar, dilinden eksik etmez". Sürekli dürüstlükten dem vuranlar aslında dürüst değildir der dururum.

Öte yandan kendime eleştirilerimi de bir kez daha gördüm, ne kadar konuşursam konuşayım gizlemeye çalıştığım korkak yanım orada duruyor. Plansız yaşam maceralı yaşam der ve mümkün olduğunca böyle yaşarım, yeni günün getireceği maceraları karşılamak yaşamı daha eğlenceli kılıyor. Acaba gerçekten böyle mi ? Yoksa yaptığım planların gerçekleşmemesi durumunda yaşayacağım hayal kırıklıklarından mı kaçıyorum ? Sanırım her ikisi de :)

Evet filmde yüzleşmeler, eleştiriler oldukça yoğun ve bunlar günlük yaşamda hep var. İçimizden insanlar ve keşke hepimiz bir diğerini bu şekilde eleştirecek ve bu eleştirileri karşılayabilecek güce sahip olsak.

Sanırım iyi bir izleyiciyim ki, filmdeki bir çok simgeyi ve sonrasında ne olacağını anlamakta yanılmadım. Sadece Nejat İşler'in canlandırdığı karakter, parayı ateşe atmasaydı ve şaşırsaydım. O parayı ateşe atmasaydı oğlunun gözündeki değerini ise belki asla kazanamayacaktı.

Çok beğendiğim bir nokta ise karşımızdaki veya yaşamımızdaki insanları tanrılaştırmaya dairdi ! Evet bunu yapıyoruz, tanrılaştırmak olmasa da kusursuzlaştırıp, hayran kalabiliyoruz. Her iki taraf için de hastalıklı bir yaklaşım........gereksiz yük yüklemek. Dedim ya kendimle de yüzleştim ve anladım ki, beklentilerini karşılayamayacağım noktaya gelmemek adına,  olduğumdan fazla anlam yükleyen kişi  ve ilişkiden  kaçmışım !

İzlenesi bir film, ödül kazandığı için değil, emek verildiği için geçireceğiniz 3 saate değer , beğendiğim alıntılardan birini de yazmasam olmaz .......

Vicdan, korkakların kullandığı bir sözcüktür. Aslında güçlüleri korkutmak için icat edilmiştir.
W. Shakespeare 

Şimdi filmle ilgili otoritelerin eleştirilerini okuyabilirim :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder