7 Mart 2014 Cuma

Delilik

Yüreği ve hayalleri, yaşı ile kıyaslandığında kocaman olan delikanlım........Bugün o melodiyi duyunca kalkıp öpesim geldi, lakin aramızdaki sır bozulsun istemedim.  Sen çok özelsin ve yaşamın hep böyle güzelliklerle dolu olsun :)

Bunu yazdım ki, unutmayayım.....Ve sen de önemini bilesin

Antik Yunan 'daki mermer sütunların mükemmeliğindeydi uzun, beyaz bacakları. Belki bu yüzden Yunan Tanrıçaları kadar asildi güzelliği. Cevherinde saf ve som bir kusursuzluk vardı. Geçmişten, her şeyin mümkün olduğu ve güzelliğin sadece tanrıçalara mal olduğu büyülü bir zamandan gelmiş gibi isli ve puslu bakıyordu gözleri. Bu dünyaya, bu zamana, bu mekana, bu an'a ve bu insanlara ait olamayacak kadar ulaşılmazdı bedeni. Sanki yaşadığı yer semada sırça bir saraydı da, yolunu şaşırıp gelmiş, biz ölümlülerin arasında bir kaç saat geçirmeyi lütfetmişti. Yaklaştıkça katre katre kayboldu; önce sesler, sonra yüzler, sonra mekan, en sonunda ise an. Çevresindeki boz bulanık karartılardan ibaret oldu bütün dünya ve geriye sadece iki şey kaldı. Karanlık semada ışıl ışıl yanan iki yıldız kümesi, aşağılayan, varlığımı yerden yere vuran umursamaz gözleri...... Karar verdim, benim olmalıydı.....Karşısına dikildim, gözlerinin parlaklığından kamaşıp göz bebeklerine yapıştı aciz gözlerim. Bakışları, dudaklarının kıvrımı, baş döndüren uçucu rayihası.....belki de bunların hiç biri değil, sadece varlığı alıp içinde eritti ve yerlere savurup yok etti benliğimi. Bir anlığına, gözlerini benden alıp nereye götüreceğini bilemeden huzursuzluk ve tedirginlikle sihirli bir değnek değmişçesine çevresine değdirdi gözlerini, isyan etti ruhum ve bana baktı azar azar ama manalı..... sonrasında onun sayesinde artık ben de acımasız bir Tanrı oldum........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder