12 Şubat 2014 Çarşamba

Gitmek

Birbirinin çok iyi tanıyan bir kadın ve bir erkek. Sevdanın özeli olmak yerine sıkı dost olmayı seçtiler yıllar önce. Uzun zaman görüşemeyince, yaşamlarında olan bitenden haberdar olamadılar. Son  karşılaştıklarında, başkasına açamadıklarını paylaştılar uzun uzun, gülüştüler, ağlaştılar. Dedim ya birbirlerinin ciğerini bildiklerinden uzun lafa, açıklamalara pek gerek yoktu. Adam boşandım dedi.....

                        - Boşandım, zor günümde bana sahip çıkmadı, anlamadı. Bunaldım kendimi sağa sola attım, eve gitmediğim günler oldu. Böyle günlerde onu aldattığımı sandı....... içtim, saçma sapan insanlarla eğlendiğimi sanıp asıl sıkıntımı unutmaya çalıştım.  Oysa ben karımı çok sevdim, ondan aldığım zevki başkasında bulamayacağımı biliyorum........o bunu anlayıp, bana sahip çıkmalıydı.

                        Kadın dinlerken üzüldü, adamı iyi tanıdığını sanırken kendisinin de yanıldığını anladı, karısı gibi o da çapkın bilirdi arkadaşını, meğer değilmiş. Kendisi de biten bir ilişkinin hüznünü yaşıyordu, yürek bağının yerine dostluk bağını kurmaya çalışırken bocalıyordu. Zaman zaman onu çok özlüyor, söyleyemiyordu....... 

                       Bunları düşünürken telefonu çaldı. Bir kaç hafta önce tanıştığı ve kendisine  ilgisi olan adam arıyordu. Hüznünü sesine yansıtmamaya çalışarak konuştu ve bahaneler bularak ötelediği yemek davetini kabul etti. Yeni bir dönem başlamalı hayatımda, onu çok özlesem de, bittiğini kabul etmeliyim. Yüreği daraldı, biliyordu ki, bu yemeğin arkası gelecek.........eli telefona gitti, aramaya cesareti olsaydı. "Beni bırakma, beni ellerinle başkasının kollarına atma..........öyle bir şey de ki, gitmeyeyim..........Şairin, 

Bekliyorum,
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın....

 dediği gibi, öyle bir şey de ki, gitmek mümkün olmasın demek istedi, diyemedi.



                    
                       

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder