14 Ekim 2015 Çarşamba

hikayeler

Oldum olası insana dair her konu beni çekiyor, ancak artık insaoğlu çekmiyor ! Bir uzaylıymışım gibi, öykülerini dinlemeyi ve tanımaya çalışıyorum. Son bir kaç günde çok hikaye dinledim, gerçek hikayeler ve her hikayede incitenler, incinenler, duygular var.

İlki, sıradanlaşan aldatma konusunda uzmanlaşmaya çalışırken başarılı olamayanlardan, yapıyor, duygularına yenilip eşine dönüyor :) Karımı seviyorum, farklılık arıyorum. Tüm hikaye bu değil tabiki, başkasına duyulan aşkı unutabilmek adına yapılan bir evlilik, beklendiği zamanda gelmeyen bebek....geldiğinde ise problemli gebeliğin sonlandırılması...... bu sonlanma muhtemelen kadında eksiklik duygusu yarattı, içten içe kocayı suçladı ve sonunda koca kaçışı başkalarında bulmak için kolları sıvadı !  İstedğim kadar dinleyeyim, her ikisi de haklı, çocukları olursa eğer bir süre daha devam edebilecek bir evlilik .........

Diğeri ise kazanova olmaya meraklı genç bir adam ! Çok yakışıklı, o istemese bile peşinde koşanlar çok...... Oysa o mutsuz ! Sevenim yok diyor, beraber oluyorum, sonrasında istemiyorum ! Bazen onlar da beni istemiyor....... duygusuz seks ve potansiyelin cazibesi...... anlatırken o kadar naif ki, al dizine yatır  masallar anlatarak uyut !

Eski dostun hikayesi ise cidden zor. Ne istediğini bilmeden yapılan erken evlilik, yıllarca çalış çabala, bir düzen kur.........boyun beraber, en az babası kadar yakışıklı bir erkek evlat yetiştir........ Ve kendini kaptır git koşuşturmaya.  Günlerden bir gün gençlik sevdan karşına çıksın, çok da sevda değil aslında, bir kaç kez elele tutuşma, bakışma......... Zayıf anda gelince yaşanmamış aşk havasına kapılıyor ! İşte bu adam en dürüstlerinde, karısını karşısına alıyor ve yediği naneyi itiriaf edip, apar topar boşanıyor. Bana anlatırken "önceleri bir kaç kaçamak oldu, sadece cinsellikti, oysa bu sefer yürek yandı, karıma anlatmalıydm" diyor....... Karşı tarafta evli, ancak boşanmaya ve eşin kendisine sunduğu olanakları bırakmaya niyeti yok............devam edemem diyor......oldu bitti, bunda büyütecek bir şey yok !

Sonrasında öğreniyor ki, hatun kişinin hayatında başkaları da olmuş.........Umurunda mı bizimkinin ?Değil !  Gözlerime bakarak, çakırkeyif haliyle "aşığım" diyor ..........  "Ol len dedim, acıtsa da, sev, kendin için yaşa aşkını ve o kısacık zamanın mutluluğunu"........

Çok önceleri dinlediğim bir diğeri ise yeni evlendi. O da aşk için bıraktı bir çok şeyi. Düğününde çok mutluydu umarım devam eder. Oysa çok eleştirildi, buna rağmen arkasında durdu ve bastı nikahı !

İki evliliği geride bırakan ise travmatik bir durumda ! Evlilik onun için artık gereksiz. Yakışıklı, iyi kazandığı bir mesleği ve havalı bir facebook hesabı var :) sürekli download halde, gelen giden belli değil........ Akarken doldurmalı diyor ve bunu yaparken ya kendinden, ya da kadınlardan intikam alıyor, ruhu huzurlu değil, ne yaparsa yapsın ben onun çocuk suratını seviyorum. Açabildiği anlarda yüreği çok güzel !

En son hikayem de bunlardan çok farklı, anlatan yine bir erkek...........Henüz 12 yaşında iken, babasının onu koyun sürüsüyle dağda bırakmasını, her gün peynir ekmek yemekten sıkılıp, bir koyunu nasıl kesip, cağ kebabı yapıp yediğini anlattı ! Çok güldüm. Söz döndü dolaştı babasına geldi, en küçükleri buymuş, o sert, çiftçi baba, her ne kadar 2 ay boyunca dağda çobanlık yapması için onu yalnız bıraktıysa da, üstüne titrermiş, ne istese alırmış. Aldıklarını da "al oğlum" diyerek vermek yerine, ya bir yerlere saklar, ya da annesine verdirtirmiş, Eski terbiye işte, çocuğu şımartmayacak. İkimiz de babalarımızı yad ettik, iyi geceler diyerek ayrıldık .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder