Sonrasında ise sokakları dolduran kalabalıklara dalıyorum, nasıl yürüdükleri, birbirlerine bakışları, gülümseyişleri, sohbetleri, çocuklarına davranış şekilleri.........yüzlerindeki ifadeler, bir birlerine dokunuş şekilleri ......işte bunlara kaptırınca kendimi, anlattıklarım kendi duygularımı içeren, bana özel gözlemler oluyor, çünkü bir başkası o gülümseyişe veya ses tonuna kendi anlamlarını yükleyebilir.
Bana göre; asil ve zarif Koreliler, nasıl olsa okuyamayacakları için çingene, aç gözlü ve kompleksli Çinliler ve içlerinde en kibar, çalışkan, asyanın beyaz yakalıları Japonlar. En önemlisi ise bir ağacın çiçek açması ancak bu kadar pazarlanabilir ve kutlanabilir........ İnanılası değil ! Biz burada yolsuzluk, yasaklar, özgürlükler, demokrasi gibi konuları çözememişken, insanlar "peak blossom time" hesaplıyor ve güzelliğini yaşıyor. Hiroşima' ya rağmen Japon - Amerikan dostluğuna şaşırsam da Japonların hoş görüsüne hayranım, lakin bu hoşgörünün, Sam amca gülümsemesi gibi yüzeysel mi, yoksa gerçek mi olduğunu çözemedim !
İşte böyle :) çok sevdiğim Trilye'nin şarkısı "sound of silence" iken, Tokyo'nun şarkısı Türkçe oldu :) Merak etmeyin O canım kiraz ağaçlarına bakarken "ayva çiçek açmış yaz mı gelecek" kezbanlığı yerine " Kim bilir önümüzde kaç kiraz mevsimi var " dedim :) Sakura'nın kendi melodisi zaten sizi alıp götürüyor .......Teknoloji sayesinde resmi çekilmeyen ağaç kalmamış gibi, utanmasa ağaçlar bile selfi çekecek :) Tamam fotoğraf konusunda da beceriksizim :(
Anlatacak çok şey var çokkk.............

Resimleri düzgün yerleştiremedim :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder